Yazar Rumuzu: harun1453

 Eser Sıra Numarası: 15032023eser01


                                                       DÜŞÜNCELER

               Düşünceler, bizi biz yapan ve benliğimizi oluşturan zihinsel yapıtaşlarıdır.

Ayrıca bilinçli düşünme mekanizmasının sadece insanlarda görüldüğü bir dünyada, fikir ve görüşlerin önemsenmesi kaçınılmazdır. İnsanı insan yapmanın yanında bizi bizlerden ayrı kılan da düşüncelerin ta kendisidir. Farlı insanlar da toplumları, kültürleri ve dünyanın akışını değiştiren yegane unsurlardır, aksi takdirde insanlık renksiz ve sıradan bir dünyada yaşama mahkûm olur.

               Görüşler bizi biz yapan yapıtaşları olsalar da iyi yönlerinin yanında bazı kötü huyları da vardır. Her insanın fikirleri kendine özgü olduğundandır ki düşünsel zıtlaşmalar baş gösterebilir, doğamız gereği bu hiç de yadırganabilecek bir durum değildir ve çoğunlukla gereklidir. Sebebi ise,  insan beyin yapısının kümülatif olmasıdır.

               Zıt bir düşünce uygun bir dille sunulursa karşıt düşüncesini çürütme, düzeltme veya geliştirme gibi fırsatlar sunar ve buna bağlı olarak insanın zihinsel benliği gelişir. Ancak durum her zaman bu kadar parlak sonuçlar doğurmaz. Sonuçta kalabalık bir toplulukta her türden düşünceye ve bu düşüncelerin karşıtlarıyla da karşılaşılır. Gerek ırki, gerek dinî, gerekse medenî düşünceler bu temel karşıtlığın altında yatan farklılıklar olabilir. Ancak insanoğlu bir görüşü ne kadar süre desteklerse bu görüş onun için o kadar geçerli ve mantığa uygun hale gelir, hatta düşünce dünyasının baştan aşağı değiştirebilir. Böylesine tarafların da olduğu bir tartışma bu nedenledir ki, ya sonuçlanamaz ya da düşüncelerin ön planda olduğu kanlı savaşlara yol açar. Ancak tarafların düşünemediği soru ’’Peki ya karşı taraf haklıysa’’ sorusudur. Taraflar kendi doğrularını öylesine savunurlar ki artık gerçeğin ve zıt düşüncenin bir değeri kalmaz, bununla birlikte empati duygusu da körelir. Yeni bilgilerle ve düşüncelerle karşılaşan ve empatiye açık bir beynin aksine, çakışan zihinler karşıtının haklı olduğunu düşünmek bile istemez. Çünkü tarafların ikisi de çelik gibi sert önyargılarının esiri olmuşlardır.

Karşıt insandan üst akıl olduğunu düşünmesi savaşı asla sonlandıramaz ve artık savunduğu düşünceye ölümüne bağlı kalan akıl bu yolda benliğini kaybeder. En sonunda, sadece karşıt görüşün ne olduğu değil kendi görüşünün de ne olduğu önemini yitirir.

 

önceki eser / sonraki eser

Bu blogdaki popüler yayınlar

Finalist Eserler