Yazar Rumuzu: iris9797

 Eser Sıra Numarası: 27022023eser01


                                                 GERÇEKLER VE FİKİRLERİM ARASINDA

            Fikirlerim; potansiyellerim ve içinde bulunduğum çevrenin ortak paydada buluşmasıyla oluşmuş öznel birikimlerimdir. Aklımdan geçen her şey, benliğimden belli izler taşır ve bunların hepsi ben yapan yegâne hazinelerdendir. Her hazine gibi fikirlerim de çok büyük önem arz ederler. Onlar, benim için doğru ya da yanlış olarak sınıflandırıldığında değerini yitirecek, gerçeklerle çeliştiğinde bu, onları yanlış yapmayacaktır. Çünkü kanımca fikirlerim, bir nevi hedefimle aramda olan mesafemi ölçmeye yarayan mihenk taşlarımdır.

Gerçeğe olan yolculuğumuzda ilk hedefinizin direkt olarak hakikat olmasını beklemek saçmadır. Bir kez düşünürsünüz, yolunuz gerçeğe uzak düşer; iki kez düşünürsünüz ve bu sefer biraz daha hakikate yakınsınızdır. Bu yolculuk böyle sürüp gider. Amaç, en kısa yoldan gerçeklere ulaşmak değil, gerçeğe ulaşma sürecinde çizeceğiniz o rotadır. İşte o rota benliğiniz ve hayata bakış açınızdan oluşur. Hakikat ise her zaman bir hedeftir. İnsan tüm rotalarını, sonunda gerçeğe ulaşacağını düşleyerek çizer ve hayatımızın farklı dönemlerinde düşüncelerimizin değişmesi, o yolculuktaki yönlerimizi değiştirir. Bazen doğru yolda ilerleteceğini zannettiğimiz fikirlerimiz; bizi bambaşka yollara, bambaşka hedeflere saptırabilir ve bu süreçte birbirinden ayrı birçok insanın gözlemlerini inceleme, fikirlerini irdeleme fırsatı doğabilir. Bunlar hiçbir zaman yanlış rotada olduğumuzu ya da hedefe asla ulaşamayacağımızı göstermez. Aksine; her tecrübemizle, her fikrimizle içinde olduğumuz rotaya ayak izlerimizi bırakırız. Gerçekle her çeliştiğimizde bambaşka bir yanlışı aydınlatırız.

            Düşüncelerin kendi başına bir anlam ifade ettiği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Doğru ya da yanlış diye ayırt edilmeksizin her düşünce bir hazinedir. Eğer gerçek yegâne yol olsa idi, o zaman şu an tarihte sadece birkaç adı anıyor ve konuşuyor olurduk. Şu an kabul görmeyen kuramları ortaya atan, doğru olmadığı ortaya çıkan düşüncelerini zamanında birçok makalede yayımlayan hiçbir insan, bizim için bir anlam ifade etmezdi. Fakat günümüzde onları sayıyor ve varsayımlarını yüceltmeye devam ediyoruz.

Hakikat her zaman bir hedeftir fakat bazen her insan buna ulaşamaz. Olur ya, hakikate ulaşmaya bazen ömrümüz yetmeyebilir; o iz bıraktığımız yollar üstünde takılıp kalabilir, çamurlara saplanabiliriz. İşte o zaman arkamızdan gelecek nesil, bu yanlışların farkına varacak ve bizim başlattığımız yolculuğu, onlar gerçeğe ulaştıracaktır. Bu yolculukta önemli olan şey, asıl gerçeği hedef almak ve bunun uğruna adım atmayı sürdürmektir. Onu hakikatten uzaklaştıracak bir sürü adım atmış olan bir kişi, birçok insana gerçeğe ulaşmak için türlü türlü yollar açmış olabilir fakat başlangıç noktasında öylece duran bir insanın asla kazanacağı veya kazandıracağı bir şey olmayacaktır. Hakikat, gerçeği hedefleyen bir yolculuktur ve bu rotada edindiğimiz her bir tecrübe kırıntısı bizi ileriye götürecektir. Bunun için çok düşünmek, çok okumak ve bununla beraber yürümeye devam etmek lazımdır çünkü düşüncelerimizin her biri, biz daha farkına varamadan içine çekildiğimiz bu yolculuğumuzda bize yardımcı olacak anahtar görevi göreceklerdir. Hakikat ile aramızda duran kilitli kapının önünde binlerce anahtarla gerçeklere ulaşmayı beklerken her bir anahtarı teker teker denemek, kimilerine zaman kaybı gibi gelebilir. Elimize aldığımız anahtarların hiçbirinin kapıyı açmayı başaramaması bazen bıkkınlık ve hayal kırıklığı sebebi olabilir. Fakat ancak elindeki her bir anahtarı deneyip doğrusunu bulana kadar uğraşanlar, bu kapıyı açmaya layık olacaklardır. Belki de doğrusunu bulana kadar deneyip karşımızdaki kapıya uymayan anahtarlar, günü gelince başka kapılara uyacaktır. Her yolculuğumuzda bize eşlik edecek olan bu anahtarlarla beraber biz, çeliştiğimiz her gerçekle bambaşka bir yanlışı aydınlatacak ve en sonunda da elbet gerçekle beraber parlıyor olacağımız bir günün sabahına uyanıyor olacağız.

Gerçekle çelişen fikrim, rotamın uzamasına sebep olabilir. Bazen ömrümün uzunluğu bile yolculuğumu bitirmeme yetmeyebilir. Fakat en sonunda kendi yolculuk rotama baktığımda karşıma başkalarından farklı ve kendime has olan tecrübelerim ve düşüncelerimi göreceğim bir fırsat çıkıverecektir. Her hatamla, her yanlışımla haritam şekillenecek ve gelecek nesillere anlatabileceğim, öğüt verebileceğim bir tecrübe birikimi ortaya çıkacaktır. Elimde tutup da hakikat kapısını açamadığım her bir anahtar, bana düşüncelerimden birer hatıra kalacak, belki de ileriki seferlerimde bana birçok sır perdesini aralayacaktır. Gerçeğe bir önceki seferden daha da yakın olmak adına çaba sarf edip gün yüzüne çıkardığım her fikir beni hakikat bilincine daha da yaklaştıracaktır. Kimileri bunun sadece zaman kaybı olduğunu savunabilir elbet. Fakat sorarım size, yolculuğun sonunda insanın eline bu denli büyük bir hazine geçtiğinde, onu ne kadar geç ya da erken aldığı önemli olur mu hiç? 

 

 

önceki eser / sonraki eser

 

Bu blogdaki popüler yayınlar

Finalist Eserler