Yazar Rumuzu: siren2187

 Eser Sıra Numarası: 20032023eser07


                                                           AYRILIK SEVDAYA DAHİL

 

Kimim ben? Tanıştığım tüm insanların hatıralarından birer parça mı? Yoksa üzeri parmak izleriyle lekelenmiş aynadaki yüz mü? Hiçbiri. Veya bir anlamda hepsi. Ben, düşüncelerim. Kendi düşüncelerim. Karanlık ve bulanık zihnimden, saniyenin onda birinde geçen, birbirine dolanmış ve harmanlamış düşüncelerin her biri “ben”im (benim). Kendimi kaybolmuş, soluk veya boğuluyor olarak tanımlayamam. Çünkü onlar birer kelime. Ve kelimeler kısıtlıdır. Biz onları enginleştirmek için ne kadar hoyratça kullanırsak kullanalım, en son, noktayı koyduğumuzda, sözcükler keskin sınırı çizer, değişime izin vermezler. Bu yüzden ben kelimeler olamam. Ben çok daha fazlasıyım. Ben tüm düşüncelerimin yarattığı ihtimaller ve bu ihtimallerin sonsuz değişimiyim.

 

Hepimiz, tüm bu çalkantılı değişimin içinde tutunacağımız, değişime tabi olmayan bir şey arıyoruz: Gerçekleri. Nefes alıyor, gözlerimizi kısıyor, yutkunuyor ve fısıldıyoruz: “Gerçekler değişmez.” Hiçbir zaman aynı havayı tekrar solumadığımız, toprağa aynı şekilde basmadığımız, yağan yağmurun hiçbir zaman yüzümüzdeki aynı noktaya damlamadığı gibi. Körü körüne, içimizdeki ve dışımızdaki değişimlerin çelişimine inatla, hayatta, tüm insanlar için doğru tek bir gerçekliği arıyoruz. Ama bu bir rüya; gecenin karanlığından sıyrılıp, uyandığımızda göreceğimiz tek şey diyalektiktir. Çünkü uyandığımızda, herkesin yaşayacağı hayatlar birbirinden çok farklı ve gerçekler, hayatın yorumlanmasından başka bir şey değil. Bu yüzden, gerçeklerimiz çelişmeye mecbur. Başkalarınınkiyle, kendimizinkiyle.

 

Bu, özgün olana dair arayışımdan vazgeçtiğimi göstermiyor. Ben değişiyorum, gerçeklerimle birlikte. Değiştikçe eski gerçeklerim yanlış geliyor, oysa bir zamanlar ne kadar doğrulardı. Bir zamanlar, bir yaratanın varlığına, etraftaki bu kadar yanlışlığa, düzensizliğe rağmen inanmanın ne kadar zor olduğunu düşünürdüm. Şimdi, etrafıma bakıyorum ve inanmanın, sorumluluğu atarak her şeyi kolaylaştırdığını görüyorum. Peki beni değiştiren ne? Tek başıma mı değiştim? Benimle aynı fikre sahip olan insanlarla konuşarak mı? Hayır. Beni değiştiren, fikirleri benim gerçeklerimle çelişen insanlar oldu. Bu yüzden çok önemliler. Tek başıma, kendi beyaz ve doğru sayfalarımda sonsuza kadar yürüyebilirim. Ama benim, beyaz sayfalarıma siyah çizgiler çekip, ellerindeki beyaz fırçalarla gurur duyacak insanlara ihtiyacım var. Doğruya dair sevdalı arayışımda çelişmeye mecburum çünkü ayrılık da sevdaya dahil.

 

Bu yüzden düşünmeliyiz. Farklı fikirler karşısında kendimizi kapatmaktansa, parmağımızı o dünyaya daldırıp, ayrılığın vahşi tadına varmalıyız, çünkü bizi emin olduklarımızdan kurtarıp sorgulamanın ender gerçekliğine ulaştırabilecek tek şey, bu ayrılık.

 

 

önceki eser / sonraki eser

 

Bu blogdaki popüler yayınlar

Finalist Eserler